02
Mart
KARANTİNADA OLMAK SOSYAL KAYGI BOZUKLUĞUNA NEDEN İYİ GELMEZ ?
- Sosyal Kaygısı olan kişinin temel korkusu sosyal etkileşimlerde küçük düşürücü ya da utanç verici bir şey söylemek ya da yapmaktır. Covid-19 ve sosyal mesafelenme nedeniyle fiziksel temas ve yakınlıktan uzak duruyoruz ancak insanlarla iletişimimizi dijital kanallardan sürdürmeye devam ediyoruz. Sosyal kaygısı olan kişi için tehlike olan beğenilme, onaylanmama, eleştirilme, olumsuz değerlendirme için fiziksel temas gerekmiyor. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler dijital kanallardaki etkinlikleri esnasında da olumsuz değerlendirme korkusunu yaşamaya devam eder.
- Sosyal kaygısı olan kişiler sosyal etkileŞimler esnasında sürekli nasıl bir izlenim bıraktıklarını düşünür, zihinlerinde hayal ederler. Sosyal etkileşim sayısı azaldıkça sosyal kaygılı kişi az sayıda ve kısa süreli olan sosyal etkileşimleriyle ilgili (olay öncesi, esnası ve sonrası) düşünmesi de artacaktır.
- Neredeyse tüm sosyal kaygı bozukluğu olan kişinin hayali hiç insanla temas etmeden yaşayabilmek olsa da çoğu aslında gerçekten bu olsaydı yine de mutlu olmayacağını farketmez. Sosyal kaygısı olan kişi olumsuz değerlendirilmekten korktuğu kadar olumlu değerlendirilmeye de ihtiyaç duyar.
- Dijital kanallardaki iletişimde karşıdaki insanın tepkisi yüzyüze iletişime göre daha belirsiz. Görüntü kalitesi, beden dilini görememe vb. Belirsizlik artınca sosyal kaygısı olan kişiler nasıl algılandıklarını anlamak için daha uzun ve derin düşünür. Bu düşünme de hastalığı şiddetlendirir.
Sosyal anksiyetenin bilinen en etkin tedavisi bilişsel davranışçı psikoterapidir. Sosyal anksiyete bozukluğu sosyal etkileşimin sadece online olduğu bir dönemde de devam ediyor. Bu yüzden ben de Koronavirus pandemisinde hastalarımıza ONLİNE olarak sosyal anksiyete bozukluğu bilişsel davranışçı terapisi sunuyoruz. Sorularınız için baglampsikoterapi@gmail.com mail adresini ve www.baglam.org websitesindeki iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim…
Uzm. Dr. Nihan Coşkun